Dijital çağda, günlük hayatımızın büyük bir bölümü sosyal medya platformlarında (Instagram, Facebook, Twitter, WhatsApp vb.) geçiyor. Evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayanan boşanma davalarında ise bu platformlardaki paylaşımlar, mesajlaşmalar ve konum bildirimleri, kusur tespiti için en sık kullanılan kanıtlar haline geldi. Ancak, Boşanma Davasında Sosyal Medya Delilleri olarak sunulan bu verilerin hukuki geçerliliği, nasıl elde edildikleri ve Gizlilik İhlalleri yaratıp yaratmadıkları gibi karmaşık soruları beraberinde getirir. Bu makale, Sosyal Medya İspat Gücü Aile Hukuku kapsamında nasıl değerlendirildiğini, geçerlilik şartlarını ve yüksek yargının (Yargıtay) bu konudaki güncel yaklaşımını detaylıca ele alacaktır.
1. Boşanma Davasında Delil Niteliği Taşıyan Sosyal Medya İçerikleri
Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma davasında her türlü delil kullanılabilir, ancak bu delillerin hukuka uygun yollarla elde edilmiş olması şarttır. Sosyal medya içerikleri, genellikle aldatma, şiddet, hakaret veya ekonomik kusurun ispatı amacıyla sunulur.
A. Hangi Sosyal Medya Paylaşımları Delil Olabilir?
| Delil Türü | Hukuki Niteliği | Kullanım Amacı |
| Açık Profil Paylaşımları | Fotoğraf, durum güncellemeleri, herkese açık yazışmalar. | Evlilik birliğini zedeleyen davranışları, lüks harcamaları veya seyahatleri kanıtlamak. |
| Gizli/Kapalı Grup Paylaşımları | Özel mesajlar, hikayeler, kapalı grup konuşmaları (Örn: WhatsApp, Telegram). | Aldatma, hakaret, tehdit gibi kişisel kusurları ispatlamak. |
| Konum Bildirimleri (Check-in) | Belirli bir yerde bulunulduğuna dair yapılan etiketlemeler. | İddia edilen aldatma eyleminin zaman ve mekanını desteklemek. |
B. Delilin İspat Gücü ve Bağlamı
Sosyal Medya Paylaşımı Boşanma Kusur tespitinde tek başına yeterli olmayabilir. Delilin ispat gücü, paylaşımların içeriği ve evlilik birliğine ne kadar zarar verdiğiyle doğrudan ilişkilidir. Örneğin, sadece bir karşı cinsten kişiyle yazışmak değil; bu yazışmanın içeriğinin sadakat yükümlülüğünü ihlal edip etmediği önemlidir.
2. Hukuka Uygunluk Şartı: Deliller Nasıl Elde Edilmelidir?
Türk Hukuk Sistemi’nde (özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu m. 217/2’de belirtildiği gibi), hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller, mahkemede hükme esas alınamaz. Boşanma davalarında bu durum, sosyal medya delillerinin kaderini belirler.
A. Kabul Edilen (Hukuka Uygun) Yöntemler
Boşanma Davasında Sosyal Medya Delillerinin hukuka uygun sayılması için genellikle şu yöntemler kullanılır:
-
Açık Kaynak Delilleri: Eşin veya üçüncü bir kişinin profilinin “Herkese Açık” (Public) ayarında yaptığı paylaşımların ekran görüntüsü veya noter tespiti. Eş, bu paylaşımı yaparken gizlilik beklentisi taşımadığı için bu deliller hukuka uygun kabul edilir.
-
Ortak Kullanım Cihazından Elde Etme: Eşlerin ortak kullandığı bir bilgisayar, tablet veya telefon gibi cihazlardan elde edilen ve silinmemiş mesajlar veya e-postalar.
-
Mahkeme Kararıyla Talep: Şüpheli bir durumun varlığı halinde, mahkeme kararıyla GSM operatörlerinden veya platformlardan veri (IP kaydı, baz istasyonu bilgisi vb.) talep edilmesi.
B. Hukuka Aykırı (Gizlilik İhlali Yaratan) Yöntemler
Boşanma davalarında en çok tartışılan konu, Gizlice Kaydedilen Delil Boşanma sürecinde kullanılıp kullanılamayacağıdır.
-
Şifre Kırma: Eşin izni olmaksızın şifresinin kırılması, kaba kuvvetle şifrenin öğrenilmesi veya cihazına casus yazılım yüklenmesi. Bu eylemler, özel hayatın gizliliğini ihlal (TCK m. 134) ve haberleşmenin gizliliğini ihlal (TCK m. 132) suçlarını oluşturur.
-
İzinsiz Kayıt: Eşin özel ortamdaki konuşmalarını (telefon görüşmeleri, ev içindeki tartışmalar) casus programlarla veya gizlice kaydedilen delil niteliğinde video/ses kaydı ile elde etmek.
Yargıtay’ın İstisnai Yaklaşımı (Tehdit Altında İken): Yargıtay, bir kişinin kendisine veya yakınlarına yönelen haksız bir saldırıyı ispatlamak için o an başka bir yolu kalmadığında, kaydettiği delili istisnai olarak kabul edebilir. Ancak bu durumun, boşanma davası için bir istisna olup olmadığı her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilir.
3. Yargıtay’ın “Gizlilik İhlali” Karşısındaki Kesin Tutumu
Boşanma Gizlilik İhlali Yargıtay kararları ile şekillenmiştir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre:
-
Özel Hayatın Gizliliği: Özel hayatın gizli alanına rıza dışı girilerek elde edilen gizlice kaydedilen delil, boşanma davasında dahi kullanılamaz ve kusur tespitine esas alınmaz. Örneğin, eşin cep telefonunu karıştırarak elde edilen özel mesajlar bu kapsamdadır.
-
Kamusal Alanda Yapılan Paylaşımlar: Eşin veya üçüncü kişinin herkese açık (public) profilinde yayınladığı fotoğraf, gönderi veya yorumlar, artık gizlilik kapsamından çıkmıştır. Bu deliller, hukuka uygun kabul edilir ve Sosyal Medya İspat Gücü Aile Hukuku davalarında oldukça yüksektir.
-
Tazminat ve Ceza Riski: Hukuka aykırı yollarla delil toplayan eş, boşanma davasını kazanma ihtimali olsa bile, bu eylemi nedeniyle karşı eşe karşı manevi tazminat ödemek zorunda kalabilir ve TCK kapsamında cezai soruşturmaya uğrayabilir.
4. Delil Tespiti ve Muhafazası: Avukat Desteğinin Önemi
Sosyal medya delillerinin zamanında ve doğru usulle toplanması, davanın kaderini belirler.
A. Noter Tespiti
Dijital ortamdaki bir paylaşımın geçerliliğini ve içeriğinin orijinal olduğunu ispatlamanın en kesin yolu noter kanalıyla tespittir. Noter, paylaşımların yapıldığı URL adresini, tarihi ve içeriği resmî bir belge ile tespit eder. Bu, delilin sonradan silinmesi riskini ortadan kaldırır.
B. İfadelerin Doğru Yorumlanması
Sosyal medya paylaşımları yanlış veya eksik yorumlanabilir. Bir avukat, bu paylaşımların bağlamını, zaman çizelgesini ve evlilik birliğine olan etkisini hukuki açıdan doğru şekilde mahkemeye sunarak Sosyal Medya Paylaşımı Boşanma Kusur tespitinde kritik rol oynar.
Sonuç ve Hukuki Özet
Boşanma Davasında Sosyal Medya Delilleri kullanışlı ve ikna edici olabilir; ancak bu delillerin geçerliliği, büyük ölçüde elde ediliş yöntemlerine bağlıdır. Gizlice Kaydedilen Delil Boşanma sürecinde kullanılırken, delilin hukuka uygunluk şartını sağlayıp sağlamadığına çok dikkat edilmelidir. Boşanma Gizlilik İhlali Yargıtay kararlarıyla kesin sınırları çizilmiş bir konudur; özel hayatın gizliliğini ihlal eden eş, davasını kaybetmese bile cezai ve hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle, delil toplama sürecinde profesyonel hukuki destek almak ve sadece herkese açık (public) kaynakları kullanmak en güvenli hukuki savunma stratejisidir.
