Sözleşmeler, iki veya daha fazla taraf arasında kurulan hukuki bağın temelini oluşturur. Ancak ticari hayatın dinamizmi içinde, taraflardan birinin taahhütlerini yerine getirememesi veya öngörülemeyen koşulların ortaya çıkması nedeniyle sözleşmenin sona erdirilmesi (fesih) sıklıkla gündeme gelir. Sözleşme Feshinde Haklı Nedenin İspatı, hem fesih yapanın hukuki güvencesini sağlar hem de haksız yere feshe uğrayanın tazminat talebini haklı çıkarır. Ayrıca, sözleşmelerde sıklıkla yer alan cezai şart hükümleri, tarafların fesih riskini yönetirken, bu şartların hukuken geçerliliği ve miktarı, Borçlar Hukuku’nun hassas dengeleriyle belirlenir. Bu makale, sözleşme fesihlerinin hukuki dayanaklarını, Cezai Şartın Geçerliliği Borçlar Hukuku kurallarını ve ticari uyuşmazlıklarda tazminat hesaplama yöntemlerini detaylıca inceleyecektir.
İçerik
Toggle1. Sözleşmenin Feshi ve Haklı Neden Kavramı
Borçlar Kanunu (TBK) kapsamında sözleşmelerin sona erdirilmesi çeşitli yollarla mümkündür, ancak fesih, tek taraflı irade beyanıyla ileriye etkili olarak sözleşmenin sona ermesini ifade eder.
A. Fesih Türleri ve Hukuki Dayanakları
-
Süreli Fesih (Olağan Fesih): Belirsiz süreli sözleşmelerde, Kanun veya sözleşme ile belirlenen ihbar sürelerine uyularak yapılan fesihtir. Genellikle bir haklı neden gerektirmez, ancak ihbar süresine uyulmaması tazminat gerektirir.
-
Haklı Nedenle Fesih (Olağanüstü Fesih): Sözleşme süresine bakılmaksızın, taraflardan birinin sözleşmeyi sürdürmesinin dürüstlük kuralı gereği kendisinden beklenemeyeceği hallerde başvurulan fesih türüdür. Sözleşme Feshinde Haklı Nedenin İspatı, bu fesih türü için olmazsa olmazdır.
-
Sözleşmeden Dönme ve Fesih Farkı: Fesih, sözleşmenin yalnızca geleceğe yönelik olarak sona ermesini sağlarken; dönme, sözleşmenin geriye dönük olarak (geçmişe etkili) ortadan kalkmasını sağlar. Dönme durumunda, taraflar karşılıklı olarak aldıklarını iade etmek zorundadır.
B. Haklı Nedenin Kapsamı ve İspatı
Haklı neden, her somut olayın şartlarına göre değişir, ancak temel olarak şu durumları kapsar:
-
Temel Borcun İhlali: Karşı tarafın, sözleşmenin temelini oluşturan ana edimi sürekli olarak veya tamamen yerine getirmemesi (Örn: İnşaat sözleşmesinde işin sürekli durması).
-
Güven İlişkisinin Sarsılması: Taraflar arasındaki güven ilişkisini temelden sarsan davranışlar (Örn: Sadakat yükümlülüğünün ihlali, ticari sırların ifşası).
-
Mücbir Sebep (Uzun Süreli Etki): Sözleşmenin ifasını aşırı derecede güçleştiren ve uzun süre devam eden öngörülemez olaylar.
İspat Yükü: Sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini iddia eden taraf, bu haklı nedeni mahkemeye somut delillerle (yazışmalar, bilirkişi raporları, ihtarnameler vb.) ispatlamak zorundadır. İspat edilememesi, feshin haksız fesih olarak nitelendirilmesine neden olur.
2. Haksız Feshin Sonuçları ve Tazminat Hesaplaması
Eğer fesih bildirimi, haklı bir nedene dayanmıyorsa veya bu neden ispatlanamıyorsa, feshi yapan taraf haksız fesih yapmış sayılır ve karşı tarafın uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür.
A. Haksız Fesih Tazminat Kalemleri
Haksız fesih durumunda talep edilebilecek tazminat, karşı tarafın (mağdurun) uğradığı müspet zarar (fiili zarar ve kâr kaybı) ile sınırlıdır.
-
Fiili Zarar: Fesih nedeniyle yapılan harcamalar, ödenen cezalar ve kaybolan somut malların bedeli.
-
Yoksun Kalınan Kâr (Kâr Kaybı): Sözleşmenin süresinde devam etmesi halinde elde edilmesi kesin olan ve beklenen kazanç. Bu, özellikle Haksız Fesih Tazminat Hesaplama sürecinin en tartışmalı kısmıdır ve genellikle uzman bilirkişiler tarafından hesaplanır.
B. Zararın Sınırlandırılması Yükümlülüğü
Borçlar Hukuku gereği, haksız feshe uğrayan tarafın dahi, zararının artmasını önlemek ve bu zararı makul sınırlar içinde tutmak için gerekli özeni gösterme (zararı hafifletme) yükümlülüğü vardır. Bu yükümlülüğe uyulmaması, talep edilen tazminat miktarının mahkemece indirilmesine neden olabilir.
3. Cezai Şartın Hukuki Geçerliliği ve Türleri
Cezai Şart (Ceza Koşulu), sözleşmede kararlaştırılan bir yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda (örneğin haksız fesih), ihlal eden tarafın karşı tarafa ödemeyi taahhüt ettiği götürü bir meblağdır. Bu, ispat yükünü ortadan kaldırdığı için ticari hayatı hızlandırır.
A. Cezai Şartın Geçerliliği Borçlar Hukuku Kuralları
Türk Borçlar Kanunu (TBK) cezai şartın geçerliliğini genel olarak kabul etse de, bu serbestiye bazı önemli sınırlamalar getirmiştir:
-
Temel Şart: Cezai şartın geçerli olabilmesi için, sözleşmenin ve temel yükümlülüğün geçerli olması gerekir.
-
Yasaklayıcı Hükümler: Cezai şart, sadece ticari işlerde veya güçlü taraflar arasında serbestçe kararlaştırılabilir. Tüketici ve iş sözleşmeleri gibi zayıf tarafın olduğu sözleşmelerde, cezai şart hükümleri genellikle zayıf taraf aleyhine geçerli değildir veya denetime tabidir.
B. Cezai Şartın Türleri
| Tür | Açıklama | Hukuki Sonuç |
| Seçimlik Cezai Şart | Borçlu, ya edimi (taahhüdü) yerine getirir ya da cezai şartı öder. İkisi bir arada talep edilemez. | Alacaklı, cezai şartı talep ederse edim hakkı sona erer. |
| İfa Yerine Cezai Şart | Borçlu, borcunu ifa etmediğinde, alacaklı sadece cezai şartı talep edebilir. Edim hakkı sona ermiştir. | Genellikle ifayı zorlaştıran, borçluyu rahatlatan bir türdür. |
| İfaya Eklenti Cezai Şart (Temerrüt) | Borçlu, borcunu kararlaştırılan zamanda yerine getirmezse, hem borcu ifa etme hem de gecikmeden kaynaklanan cezai şartı ödeme yükümlülüğü altındadır. | En sık kullanılan ve alacaklının menfaatini en çok koruyan türdür. |
4. Yargıtay Denetimi: Fahiş Cezai Şartın İndirilmesi
Sözleşme serbestisi ilkesi gereği cezai şart kararlaştırılsa da, Türk Borçlar Kanunu’nun 121. maddesi (Eski TBK 161) uyarınca, hâkimin kararlaştırılan cezai şartı aşırı (fahiş) bulması durumunda, bu miktarı hakkaniyete uygun bir seviyeye indirme yetkisi vardır.
-
Fahiş Cezai Şartın İndirilmesi: Yargıtay, özellikle bir tarafın diğerine karşı ekonomik olarak daha zayıf olduğu durumlarda, fahiş kabul edilen cezai şartın indirilmesi yönünde kararlar vermektedir.
-
Tacirler Arasındaki Sözleşmelerde Durum: Ticaret Hukuku’nda basiretli tacir ilkesi geçerli olduğundan, iki tacir arasındaki sözleşmelerde kararlaştırılan cezai şartın indirilmesi daha zor ve istisnai hallerde söz konusudur. Ancak Yargıtay, tacir dahi olsa, cezai şartın sözleşme ihlaliyle orantısız ve aşırı yüksek olması halinde indirim yapabileceğini kabul etmektedir.
Sonuç ve Hukuki Özet
Sözleşme Fesihlerinde Haklı Nedenin İspatı, haksız fesih tazminatından kaçınmanın temel koşuludur. Fesih beyanında bulunan tarafın, haklı nedenini somut ve kesin delillerle ortaya koyması gerekir. Haksız Fesih Tazminat Hesaplama sürecinde ise kaybedilen kâr ve fiili zararlar esas alınır. Sözleşmelerde yer alan cezai şart hükümleri, ihlalin sonuçlarını önceden belirleyerek hukuki güvenliği artırır; ancak bu şartların miktarı, TBK kurallarına ve hakkaniyet ilkesine uygun olmalıdır. Fahiş Cezai Şartın İndirilmesi tehlikesinden kaçınmak için, sözleşme hazırlığı aşamasında bir Borçlar ve Ticaret Hukuku uzmanından destek almak, olası uyuşmazlıkların ve yüksek tazminat risklerinin önüne geçmenin en kesin yoludur.


